AB içindeki tüm tartışmalara ve Birliğin genişleme sürecini etkileyen gelişmelere karşın Türkiye’nin müzakerelere başlama tarihi olan 3 Ekim’in yaklaştığı şu günlerde PKK’nın, silahlı eylemlerini arttırmasının mantığı ne olabilir ?

Silahlı gücünü ve varlığını 20 yılı aşkın bir süredir koruyan ve geniş ölçüde siyasallaşarak, aktif mücadelesini bu platformda da sürdüren PKK’nın, amatörlük çizgisini aşan örgüt  ve ideolojik yapısı ile dış bağlantıları düşünüldüğünde, son üç aydır artan  eylemlerinin mutlaka bir amacının olması gerekir.

Bu amaçlar, örgüt mantığı içinde mevcut konjonktür açısından  değerlendirildiğinde aşağıdaki senaryoların, bağımsız ya da birbiri ile ilişkili olarak  varlığı mümkün görünmektedir.

1-Dağ kadrosunun çok büyük bir bölümü, K.Irak’ta Kandil Dağı’nda konuşlu bulunan PKK liderliği, görünür bir gelecek içinde kendilerine karşı, ABD-Irak ve Türkiye tarafından  askerî bir eylem yapılamayacağının rahatlığı içindedir. Bu güvenle, eylemlere girişmekte bir sakınca görmemekte, örgütü canlı tutmaktadırlar.

2-Barzani ve Talebani güçleri,  PKK’lıların; Türk sınırına  uzakta olan Kandil Dağı’ndan, kendi bölgelerini geçerek Türkiye’ye sızmalarına göz yummakta ve lojistik destek vermektedirler. Böylelikle, Türkiye içinde artan PKK eylemlerinin engellenmesi konusunda Ankara’ya, kimi ödünler karşılığı iş birliği olanağı önerisinde bulunabilme şansını yaratmaktadırlar.

3-Irak temelinde Orta Doğu’dan dışlanmış bazı Avrupa ülkeleri, PKK’ya öteden beri verdikleri desteği siyasal anlamda sürdürerek, PKK’nın son günlerde ortaya attığı Türkiye-Suriye-İran ve Irak’tan toprak alan Konfederasyon önerisinde PKK’yı başat güce dönüştürmek ve Kürt sorununda aktif rol oynamak istemektedir.

4-Öcalan hakkında AİHM Yüksek Kurulu’nun verdiği karar sonrası, Türkiye bir sessizliğe bürünmüştür. Yeniden yargılanma konusunun ve PKK lider kadrosunu da içine alan af önerilerinin gündeme taşınması için, eylem boyutunun tırmandırılıyor oluşu ciddi bir seçenek olabilir. Nitekim bu seslendirmeler başlatılmış bulunmaktadır

.

5-Artan kayıpların yaratacağı toplumsal tahammülsüzlüğün tetikleyeceği sertleşme eğilimi, (yasal düzenleme/operasyonel) AB’nin, müzakere öncesi; Türkiye’den, insan hak ve özgürlükleri-demokratik açılımlar-Kürt sorunu-azınlık hakları gibi konularda yeni taleplerde bulunmasına zemin hazırlayabilir. Müzakere öncesi kendisini kritik bir noktada gören Türkiye’nin bu taleplere siyasal direnci güçlü olmayabilir.

6-Eylemlerin bir süre daha tırmandırıldıktan sonra, bazı siyasi parti ve sivil toplum örgütlerinin arabuluculuğunda, tek taraflı bir ateşkes ilanına götürülmesi, yaratacağı sempatiden yararlanarak  birtakım yeni isteklerin ve ödünlerin ilk basamağını oluşturabilir.

7-Kayıpların milliyetçi akımları güçlendirmesi sonucu, iç barışı bozucu nitelikte kitlesel eylemler ortaya çıkabilir. Bu durumda, Türkiye’nin esasen tartışmalı bulunan müzakere süreci, AB nezdinde haklı bir gerekçe ile geriye atılabilir.

8-PKK, azalan halk desteğini yeniden yanına çekmek ve varlığının sürdüğünü kanıtlamak için çatışmadan çok tuzak biçiminde ortaya çıkan eylemlere başvuruyor olabilir.

9-PKK eylemleri ile başa çıkamayan bir duruma düşecek siyasi iktidar, toplum katmanlarındaki gücünü yitirebilir.

10-Kuzey Irak’tan, Türkiye’ye sızmalara ve eylem grafiğinin artışına seyirci kalan ABD, tansiyonun patlama noktasına geldiği bir dönemde, PKK’ya karşı gösteri  niteliğinde de olsa  eylemsel boyutta sınırlı bir askerî güç gösterisinde bulunarak (nokta hedeflerin vurulması) anti-Amerikan tırmanmayı sempatiye dönüştürebilir.

Yukarıdaki senaryoların en az bir veya ikisinin doğruluğu halinde; PKK’nın, geçmişe oranla sofistike metotlar ve gelişmiş lojistik malzeme kullanarak sürdürdüğü eylemlerin önümüzdeki günlerde, yükselerek sürmesi kuvvetli bir olasılık olarak ortaya çıkmaktadır.

Bu tür eylemlerin (korsan gösteriler-ses bombaları-seçilmiş hedeflere karşı yıkıcı bombalama, vb.) geniş halk kitlelerini, öngördükleri hedeflere ulaşma konusunda, psikolojik etkileme adına (bıkkınlık yaratma-etkisizleştirme) ana kentlere taşınması ise olasılık sınırları içinde görülmelidir.